
Bilim insanları, idrar örneğindeki farklıkları belirlemek için ışın demetleri kullanan silikon fotonik bir biyosensör geliştirdiler. Kanser gibi dağılan hastalıkların erken evrelerinde yerini tespit etmek, onların üstesinden gelme ve kontrolünü sağlamada çok büyük farklar yaratabilir. Singapur’daki bilimadamları bunu yapabilmek için ‘yerinde teşhis’ sağlayan yeni bir biyosensör geliştirdiler. KANSERİ TESPİT ETMEDE YENİ BİR YOL Bu yeni sensör mikroRNA (RNA veya ribonükleik asitlerin bir sınıfı) denilen genetik DNA bilgisinin proteine dönüştürülmesine(translasyonuna) yardım eden biyomarkerlara geri dönüşü sağladı. MikroRNA’lar bir çok hastalığa rehberlik ederler, zira onlar idrar ve kan gibi sıvılarda iyi savunurlar. Bu da mikroRNA’ların vücutta bir mesele olduğunda hızlıca test edebilmek için ideal bir yol olmasını sağlamaktadır. Singapur Bilim Ajansı Teknoloji ve Araştırma(A*STAR) departmanı araştırmacıları idrar örneğinin kompozisyonundaki çok küçük farklıkları belirleyebilecek ışın demetleri kullanan, silisyum fotonik bir biyosensör geliştirdiler. Biyosensör, DNA probu ve hedef mikroRNA arasındaki bağlanma miktarını gözden geçirerek örnekte ne kadar mikroRNA olduğunu hesaplamaktadır. Bu, daha sonra bir takım kanser tiplerinin, kardiyak hastalıkların ve diğer ciddi sıhhat problemlerinin varlığı için bir emare sağlayabilecektir. Araştırma ekibi; onun çok hafif olan sensörünün yüksek derecede hassas olduğunu, başka rastgele bir ekipmana ihtiyaç duymadan çalıştığını ve neticeleri 15 dakika kadar kısa bir müddette verebildiğini söylüyor. Biyosensör daha yaygın şekilde kullanılmaya hazır değil, ancak şayet insanlarda uygulandığında yeterince tesirli olursa, bu küçük fikir çok büyük farklıklar yapabilecektir. Araştırma ekibinden Mi Kyoung Park: “MikroRNA’ları saptamak için varolan metotlar vakit alıcı ve muayenehane uygulamalarda kullanışı sınırlayan ağır makineler gerektiriyor. Bu, mikroRNA’ları belirleyebilmek için, kolay ve tesirli bir hasta başı aleti geliştirmemize esin verdi.” diye konuştu. Park ve çalışma arkadaşları, bu yeni geliştirilmiş sistemi, ileri düzey mesane kanseri olan üç hastanın idrar örneklerinden iki tip mikroRNA’nın tespitinde kullandılar. Örnekler sağlıklı kişilerinkiyle mukayese edince, mikroRNA miktarlarının kaydadeğer biçimde değişik olduğu görüldü. Her ne kadar şimdiye kadar küçük miktarlarla test edilse de, ekip, bu aletin diagnostik araç olarak gelecek için büyük potansiyel taşıdığını düşünüyor. Onların şu anda aletin doğruluğunu ispat edebilmeleri için insandan ele geçirilen çok daha büyük örneklerle aleti test etmeleri gerekiyor. Park: “Sistem farklı türlerin çok sayıda mikroRNA’sını saptayacak şekilde genişletilebilirdir ve çeşitli hastabaşı klinik uygulamalarda faydalı olması beklenmektedir.” diyor. Bu çalışma Biosensors and Bioelectronics’de yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder